Ankara’nın Polatlı ilçesinde faaliyet gösteren bir buğday tohum firması iddialara göre, 2017 yılından itibaren güven oluşturup yüksek kar vaadiyle birden fazla firma ve 100’ün üzerinde çiftçinin 150 milyon lira değerindeki mahsullerini toplayıp yurt dışına kaçtı.
Mahsullerinin tahsilatını alamayan çiftçilerin şikayeti üzerine firmanın kapıları mühürlendi.
Polatlı Cumhuriyet Savcılığına 100’den fazla mağdur şikayette bulunurken, bazılarının ellerinde senet bile olmasına rağmen ürünleri gizlice ellerinden çıkardıkları için mağduriyet yaşadıkları ifade edildi.
Firma sahibi S.C.‘nin 1926 Polatlı Belediyespor Başkanı da olduğu ortaya çıktı.
“259 TON BUĞDAT TESLİM ETTİK”
Ali Rıza Koçoğlu, Polatlı Devlet Hastanesi’nde 22 yıllık başhekimlik görevinden emekliye ayrılmasından sonra çiftçiliğe başladı.
Ali Rıza Koçoğlu, “Buğdayı kaldırdığımızda TMO’ya verecektim. Geldiler, ‘Buğdayı bize ver hocam, 6 Aralık’ta parasını vereceğiz’ dediler. 259 ton buğdayı onlara teslim ettik. Bunlar tohumluk yaptılar, millette sattılar. 6 Aralık’ta paramızı verecekti. 5 Aralık’ta bürolarını kapatıp ortadan kayboldular” dedi.
Ali Rıza Koçoğlu, geçen sene de aynı kişilere buğday verdiğini ve tahsilatını alması ile güven sağladıklarını belirterek, “Gübre ve tohum üretip satıyorlardı. Tohum ve gübre bayisiydi. Biz de bu sene hatta tohumu ve gübreyi oradan aldık. Ondan sonra gerisini alıp gittiler” dedi.
“Depomuz olmadığı için oraya teslim etmiştik”
Mağdur Edem Koçoğlu, ailesiyle birlikte bu yıl 600 dönümlük araziye buğday ektiklerini ve buradan topladıkları mahsulleri depoları olmaması sebebiyle firmaya teslim ettiklerini dile getirdi.
Edem Koçoğlu, “Buğday ekilişinden verim aldık. Gayet güzel bir yıldı. O bütün ürünümüzle birlikte Ahi Tohum’un sahipleri Sevgi Coşkun ve eşi Cihangir Coşkun’un işlettiği işletmeye ürünümüzü teslim ettik. Polatlı’da tanınıyorlardı. Bilindik bir aileydi. Bizler de güvendik. Dolayısıyla ürünümüzü verdikten sonra geri belli bir süre bekletip daha sonra da depomuz olmadığı için oraya teslim etmiştik. Sonra da belli bir karla birlikte o zamanın aralık ayının fiyatıyla bize verdiğimiz mahsulü sattıktan sonra parayı iade edeceklerdi. Ancak işte bu Ahi Tohum ürünümüzün parasını vermedi” ifadelerini kullandı.
“TANINAN BİR AİLEYDİ”
Koçoğlu, 100’ün üzerinde mağdurun olduğunu, ellerinde senet bulunduğunu ve mağdur edilen çiftçilerin zararının karşılanmaması halinde insanların çiftçilik yapamayacağını belirtti.
Koçoğlu, şu şekilde konuştu:
“Her gün birbirimizi arıyoruz, diğer çiftçilerle konuşuyoruz. Elimizde senet vardı. O senedi mahkemeye verdik. Haciz ve benzeri işlemler devam ediyor. Şu anda takip altında. Sevgi Demir Coşkun, biz bu şikayeti bulunmadan önce yurtdışına kaçtı. Onun yanında eşi Cihangir Coşkun da İstanbul’da yakalandı. Silivri Cezaevine konulmuş. Yüzün üzerinde kişi ve 150 milyon TL’nin üzerinde miktarı vermedikleri, alıp kaçtıkları söyleniyor ama üzerlerinde ne bir ev, ne bir arabada yok. Dolayısıyla haciz edilecek bir şey de bulamadık. Burası Ankara’nın ve Türkiye’nin tarım ambarı. Dolayısıyla güven esaslı biz depoya bıraktık. Ayrıca, Sevgi Coşkun 1926 Polatlı Belediyespor kulübünün başkanlığını da yapıyordu. Dolayısıyla tüm Polatlı güveniyordu. Onlara kulüp başkanlığını da emanet etmişlerdi. Tanınan bir aileydi ama bizi yanılttılar. Herkesi yanıttılar, herkes mağdur. Dolayısıyla tarım, çiftçilikte bu nedenden dolayı her gün geriliyor ve gerilemekte. Dolayısıyla insanlar bundan sonra çiftçilik belki yapamayacak, bu kayıplarını karşılanmasını talep ediyorlar. Bu nedenle biz yasal hakkımızı da kullanıyoruz.”